top of page

Biraz Mitoloji Biraz Psikoloji

Güncelleme tarihi: 18 Eki 2024

Selam sevgili okur. Bu yazımda mitoloji ve psikolojinin bağlantılı olduğu olayları anlatacağım. Psikoloji bazı olayları ve davranışları açıklarken mitolojiden yararlanmıştır. Freud'u, buna iyi bir örnek olarak verebiliriz. Freud’un birçok terimi açıklarken mitolojiden esinlendiğini söyleyebiliriz. Bu yazımda sizlere hem psikolojinin esinlendiği mitolojik karakterler ve olaylar hakkında bilgi vereceğim hem de bazı mitolojik karakterlerin analizini yapacağım. O zaman gelin bakalım…



Psikoloji Terimi Nereden Gelir?


Psikoloji kelimesinin etimolojisine baktığımızda “psyche” ve “logia” terimlerini görürüz. Yunancada “psyche” ruh anlamına gelir, “logia” ise bilgi anlamına gelir. Yani psikoloji kelimesinin bile mitolojiden geldiğini görüyoruz. Şimdi gelin, ruhu temsil eden Psyche ve aşkı temsil eden Eros’un büyük aşkına bakalım …


Psyche ve Eros Aşkı 


Psikolojinin de adını aldığı Psyche’nin aşk hikayesini anlatmadan geçmek istemedim. Hadi, hikayeye başlayalım o zaman. Psyche, Milet Kralı’nın üçüncü kızıdır. Psyche, kardeşleri arasında en güzelidir ve bütün halk güzelliğine hayrandır. Halk, bu prensesin güzelliğine o kadar hayrandır ki güzellik tanrıçası Aphrodite’i unutur. Aphrodite ise bu duruma çok kızar ve aşk ve tutkunun tanrısı olan oğlu Eros’a bir emir verir. Eros’a, Psyche’yi aşk oklarıyla dünyanın en çirkin kişisine aşık etmesini ister. Eros, Psyche’yi tam oklarıyla vuracakken, onun güzelliği karşısında kendini kaybeder. Oklarıyla kendini vurur ve Psyche’ye deliler gibi âşık olur. Kaza kurşunu diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz. Eros bu durumdan dolayı Psyche’yi annesinin yapacaklarından korumaya çalışır. Kral bir gün kahinlere danışır ve güzeller güzeli kızının çirkin bir canavarla evleneceğini öğrenir. Bunun üzerine üzülerek kızını canavarın alması için dağa bırakır.


Meltem rüzgârı Psyche’yi alıp bir saraya bırakır. O sarayda ise Psyche ile birlikte olabilmek için Eros beklemektedir. Ama Psyche, ona bakmayacağına dair Eros'a söz verir. Bu nedenle Eros ve Psyche hep gece karanlıkta birlikte olurlar. Bir süre sonra Psyche hamile kalır fakat bir yandan da ailesini özlemektedir. Eros bunun üzerine ablalarının saraya gelmesine izin verir. Fakat ablaları bu güzel sarayı kıskanırlar ve kardeşlerine kocasını kötülemeye başlarlar. Kocasının çocuğunu yiyecek bir canavar olduğunu bu nedenle onu öldürmesi gerektiğini söylerler. Bir gece Eros ve Psyche yine birlikte olurlar. Eros uyuduktan sonra Psyche elinde bir kandil ve bıçakla Eros’a yaklaşır. Öldürmeden önce Eros’a bakmak ister ve kocasının Eros olduğunu anlar. Eros’un yanındaki oklardan birini alıp elini batırır. Acı nedeniyle elindeki kandilden akan kızgın yağ Eros’un üstüne damlar ve Eros uyanır. Eros, Psyche’nin sözünü tutmadığını görünce çok sinirlenir ve orayı terk eder. Ancak Psyche, kendine batırdığı ok yüzünden Eros’ âşık olur. 

 


Psyche her yerde Eros’u arar. Eros'u bulmak için tanrı ve tanrıçalara yalvarır. En sonunda Aphrodite’nin yanına gider ve ondan yardım ister. Aphrodite, oğluyla aşk yaşadığını öğrenince küplere biner. Psyche'ye çok acımasız görevler verir. İlk görevinde bir karınca Psyche’yi duyar ve arkadaşlarıyla ona yardım eder. Görevi bitirdiğini duyan Aphrodite ona daha da acımasız bir görev verir. Güneş Titan’ı Helios’un altın koyunlarından yün toplamasını ister. Psyche yine aldığımı yardım sayesinde başarılı olur. Bunun üzerine Aphrodite, ölüler diyarındaki nefret nehrinden su getirmesini ister. Psyche oraya ulaşır ama nehri koruyan bir ejderha vardır. Ne yapacağını bilemeyen Psyche’ye Zeus’tan bir yardım gelir, Zeus kartal göndermişti ve kartal nehirden suyu toplar. Bu sayede bu görevi de tamamlar. Bunu da gören Aphrodite, ölüler diyarına giderek Persephone’dan bir günlük güzelliğini istemesini ve onu kutuya koyup getirmesini söyler. Psyche ve Persephone anlaşma yapar ve Psyche kutuya güzelliği koymayı başarır. Psyche, kutuyu Aphrodit’e götürmeden önce kendisi de bu güzellikten yararlanmak ister ve kutuyu açar. Kutunun içinden ölüm uykusu çıkar ve Psyche ölüm uykusuna dalar.


Bu esnada Eros da Psyche’nin özlemine dayanamamış ve onu aramaya başlamıştır. Bulduğunda da Psyche’nin üzerindeki uyku bulutunu temizleyip kutuyla birlikte annesine götürür. Eros bir yandan da Zeus’a gidererk evlenmeleri için yardım ister. Eros, aşıklara yardım etmek ister ve Psyche’nin ölümsüz olması için bir nektar verir. Nektarı yiyen Psyche, ölümsüz bir ruh tanrıçasına dönüşür. Aphrodite onları affeder ve evlenmelerine izin verir. Evlilik sonucunda da Haz adında çocukları olur. Aşk ve ruhtan haz doğar. Normalde de öyle değil midir zaten? Aşk neler yaptırıyor insana be… :) 


Yazardan Kısa Not:


Bir şey daha eklemek istiyorum sevgili okur. Psikanalizde Eros’tan hayat içgüdüsü olarak bahsedilir. Hatta bundan da Freud söz etmiştir. Psikanalizde insan davranışının iki ana sebebi vardır: Biri Thanatos (Thanatos ölüm tanrısıdır Yunan mitolojisinde) içgüdüsüdür. Diğeri ise Eros iç güdüsüdür. Thanatos ölümü, Eros ise hayat içgüdüsünü temsil eder. Zaten aşk ile içimize hayat sevinci gelmez mi? Aşk ile ilgili bazı anılarımız canımızı yaksa da aşk oldukça hayata daha sıkı bağlanırız.



Mitoloji Dünyasının Narsisti: Narcissus


Çok yakışıklı ve çekici bir avcı olan Narcissus, bir gün avlanmak için ormana gider. Su perisi olan Echo, bu avcıya âşık olur fakat Narcissus bu aşka karşılık vermeyerek kaçar. Echo, bu durum karşısında aşk acısıyla giderek eriyip ölür. Vücudundan geriye kalan kemikleri kayalara, sesi de kayalardan çıkan yankılara dönüşür. Bu durumu gören tanrılar çok sinirlenirler ve Narcissus’u cezalandırmaya karar verirler. Narcissus avlanmak için gittiği ormanda su içmek için bir nehir kenarına gider. Nehirden su içmek için eğildiğinde, suda yansıyan görüntüsünü görür. Daha önce görmediği bu güzellik karşısında büyülenir ve kendine âşık olur. Kendisini herkesten çok sever. Aynı Echo gibi Narcissus da aşk acısıyla günden güne erimeye başlar ve sadece kendini seyrederek hayatını geçirir. Yansımasına bakıp şiirler, şarkılar söyler ve sürekli kendini över. Fakat yansımadaki kişinin kendisi olduğunun farkında değildir. Bir gün dayanamaz ve suya dokunup âşık olduğu yansımasına dokunmak ister. Fakat Narcissus yüzme bilmediğinden düşer ve yavaş yavaş nehrin dibine çökerek ölür. Öldükten sonra vücudu nergis çiçeğine dönüşür. 



Narsisistik Kişilik Bozukluğu?


Bu hikâye, size de narsisistik kişilik bozukluğunu hatırlatmıştır.  Narsistler de aynı Narcissus gibi bencil, kendinden başka kimseyi beğenmeyen ve kendilerinin en mükemmel olduğunu düşünen kişilerdir. Dış dünya ile kendisi arasında ayrım yapamayan Narcissus gibi narsistler de bu ayrımı yapamaz. Freud da narsisizmi “dış dünyadan soyutlanan libidonun egoya yönlendirilmesi” şeklinde açıklamıştır. 



Ormanların Tanrısı Pan 


Pan; ormanların, kırların, satirlerin ve çobanların tanrısıdır. Sürüleri bereketlendirildiği söylenir. Hermes babası, Nympha ise annesidir. Pan doğduğunda annesi onu görünce korkup kaçmıştır. Pan’ın kafası keçiyi andırır, boynuzları ve sakalları vardır ayrıca kulakları da keçi kulağına benzer. Aşağı kısmı direkt keçidir ve kuyruğu, toynakları vardır. Eğer ki hayvanlar yeterince yavrulamazsa ve sezon kötü geçerse Pan suçlu olarak görülürmüş. Ama Pan, bu saygısızlıkları umursamaz ve kendi eğlencesine, cinsel zevklerine, rahatına odaklanırmış. Pan, Syrnix adında bir orman perisine aşıkmış ve onu yakalamaya çalışırmış. Syrnix, bakire kalmak isteyen bir periymiş ve Pan ile bir şey yaşamak istemezmiş. Pan vazgeçmeden onun yakalamaya çalışmaya devam edermiş. Bir gün Syrnix ırmak kenarına gelerek ırmak perilerinden yardım istemiş. Pan tam Syrnix’i yakalayacakken, ırmak perileri onu sazlığa çevirmiş. Pan, sazlıkların içinde dolaşırken seslerin çok güzel çıktığını fark etmiş ve bazı sazlıkları kesip birleştirerek pan flütünü icat etmiş.



Bir gün Pan, yaptığı müzikle çok böbürlenmiş ve müzik tanrısı Apollon’a meydan okumuş. Apollon da bu meydan okumaya yanıt vermiş ve yarışmaya başlamışlar. Pan flütünü çalarken Apollo lirini çalmış. Yarışma sonucunda kazanan Apollon olmuş. Fakat o esnada yarışmayı izleyen Kral Midas kendine hakim olamayarak itiraz etmiş. Apollon bu duruma çok öfkelenmiş ve Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirmiş. Yıllardır duyduğumuz Midas’ın eşek kulakları hikayesi de buradan gelmiş. Pan, öğle uykusundan uyandırıldığı zaman bir anda çığlık atar ve ormanda dolaşan insanların ve hayvanların karşısına çıkarak onları korkuturmuş. Bundan dolayı da “panik” sözcüğü Tanrı Pan’dan gelir. Hatta Pan; Yunanlar ve Persler arasında olan Maraton Savaşı’nda (MÖ 490) Yunanların yanında olmuş ve Persleri korkutmak için korkunç çığlıklar atmış. Persler'in bu çığlıklar sonucunda büyük bir korku ve panik yaşadığı söylenir. Yani psikolojik olarak ele alırsak panik atak kavramında Tanrı Pan’dan esinlenilmiştir.


Panik Atak/Panik Bozukluğu Nedir?


Belirli bir sebep olmaksızın beklenmedik zamanlarda oluşan ve zaman zaman kendini göstererek fiziksel ve duygusal olarak kişiyi etkileyen bir bozukluktur. Kişi aşırı panik ve korku hisseder. Aynı zamanda nefes alamama, hızlı kalp ritmi, terleme, titreme, uyuşma gibi belirtiler de gösterir (Güven Sağlık Kurumu, 2022).


Hecate 


Hecate çok güçlü ve bakire bir titan tanrıçadır. Büyücülük, cadılık ve sihirbazlık tanrıçası olarak da bilinir. Günümüzde Neopaganistler, ayinlerinde Hecate’den yardım ister ve onun adını geçirir. Hecate ritüelleri yaparak onunla iletişime geçmeye çalışırlar. Yeryüzünde büyünün ve cadılığın kökenlerinin Hecate’den geldiğine inanılır. Zeus bile Hecate’ye çok saygı duyar ve çok sever. Hatta onun için Zeus’un bol keseden görev dağıttığı tanrıça bile diyebiliriz. Hecate’ye karada, denizde, havada geçerli olacak güç ve görevler vermiştir. Onun hakkında hem çok iyi hem çok kötü söylemler var ama bana sorarsanız iyi… Zamanla onun karakter değiştirdiğine inanılıyor. Hecate, en başta Kibele ve Demeter gibi toprak ile bağlantılı bir tanrıçaymış. Cömert, herkese yardım eden ve koruyucu biriymiş. Bolluk, bereket ve refah tanrıçası olarak görülürmüş. Bakire olmasına rağmen o da çocukların doğumu ve büyütülmesinde görevliymiş. Ayrıca Hades’in kaçırdığı Persephone’un bulunmasına yardım da etmiş.


Persephone'u bulununca onun yanında hem yardımcı hem arkadaş olarak görev almış. Bu sayede de ölüler diyarına sınırsızca girebilme yetkisine sahip olmuş. O yüzden de Hecate, iki dünyayı birbirine bağlayan bir köprü olmuş. Bir süre sonra Hecate, büyücülük tanrıçası olarak da anılmaya başlamış. Gece kötü şeyler yapan ve acımasız cezalar veren korkutucu bir tanrıça olarak görülmüş. Ama bunun erken Hristiyanlık dönemlerinde kilisenin paganizmden sonraki yeni dini yaymak için ortaya attığı bir yalan olduğu düşünülüyor. Hecate, siyah köpek sürüsüyle mezarlıkta gezer ve ölüler diyarına gitmemiş ruhları ararmış.



Hecate ruhlarla, büyücülükle, kapılarla ve beddualarla ilişkilendirilmektedir. Hecate’nin dolunay zamanı dolaştığı söylendiği için insanlar dolunayda sokaklara yemekler koyarlarmış. Fakat bu yemekleri evsizler yermiş. Burada da yine Hecate’nin yardımseverliğini görüyoruz. Bazı eserlerde Hecate'nin 3 yüzlü tasviri bulunur. Üç yüzü de zamanın üç halini temsil eder. Bunlar; geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanın aynı zamanda varoluşun 3 halini de temsil eder. Bunlar da doğum, yaşam ve ölümdür. Burada Hecate’nin farklı kişilikleri temsil ettiği görülmektedir. Hecate’nin bereket yaymasıyla Demeter’e, fevriliğiyle Artemis’e, ay ile ilişkisiyle Selene’ye, gizemli yanıyla ise Nyx’e olan benzerliklerini görüyoruz. Zaten Hecate’nin Artemis’in bir başka görünümü olduğu da söyleniyor. Buradan da aslında dissosiyatif kimlik bozukluğunu çıkarabiliriz. Bildiğiniz gibi çoklu kişilik bozukluklarında da kişinin birden fazla kişiliği olur. Mesela Ayşe kişiliği çok yardımseverken, Fatma kişiliği bir seri katil, Merve kişiliği ise çocuk olabilir. Psikoloji literatüründe Hecate adına bir terimi bulunmuyor fakat ben bana anımsattığı için sizlere de bahsetmek istedim. 



Mitoloji Dünyasının Az Bilinen İsmi: Oizys


Birçoğunuzun bilmediğini düşündüğüm ve hatta mitoloji dünyasında bile adı çok anılmayan bir tanrıçadan bahsetmek isterim. Oizys; kaygı, keder, sefalet ve depresyon tanrıçasıdır. İnsanlara kaygı ve depresyon hislerini verdiği söylenir. Oizys bu yüzden sevgi görmez. Muhtemelen bu yüzden adından çok bahsedilmeyen bir tanrıçadır. Gerçi kim kendisine kötü duygular hissettiren bir şeyden bahsetmek ister ki. Hepimiz depresif zamanlarımızı hatırlamaktan ve o zamanlarda olan herhangi bir şeyden kaçınırız. Psikoloji literatüründe Oizys adına bir terim bulunmuyor ama mitolojideki yansımalarını en kısa şekilde size göstermek istedim. 



Sevgili okur, bir yazının daha sonuna geldik. Umarım bu yazıyı beğenmişsindir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!

 

Referanslar

Anonim. (2020, 24 Mayıs). Ruhun Derinliklerinde Yaşayan Sonsuz Aşkın Hikayesi: Eros (Cupid) ve Psyche (Psykhe). 25 Ocak 2023 tarihinde https://www.makrokozmosastroloji.com/post/ruhun-derinliklerinde-ya%C5%9Fayan-sonsuz-a%C5%9Fk%C4%B1n-hikayesi-eros-cupid-ve-psyche-psykhe adresinden alınmıştır.

Mackay, D. (2021, 27 Mayıs). Everything You Need To Know About Hecate (Maiden, Mother, Crone). 25 Ocak 2023 tarihinde https://www.thecollector.com/hecate-goddess-magic-witchcraft/ adresinden alınmıştır.

Anonim. (2022, 23 Şubat). Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir? 25 Ocak 2023 tarihinde https://www.guven.com.tr/saglik-rehberi/panik-atak-nedir-panik-atak-belirtileri-nelerdir adresinden alınmıştır.

Anonim. (2020, 20 Şubat). Oizys (Miseria)Yunan Mitolojisinde Keder Tanrıçası. 25 Ocak 2023 tarihinde https://mitolojiktanrilar.com/oizys-yunan-mitolojisinde-kader-tanricasi/ adresinden alınmıştır.

Mitolojik İnciler. [Sesli podcast bölümü]. Spotify. https://open.spotify.com/show/7mPYdMnKMESL3gAhzzXIVE?si=0af56747201147c6 

Bayladı, D. (1999). Mitoloji-Tanrıların Öyküsü. (2. Baskı). Say Yayınları. 

 

 

18 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page