Selam sevgili okur umarım iyisindir. Oyun severlerin heyecanla beklediği ve aynı zamanda dizi severlerden de güzel yorumlar alan bir oyun-diziyle karşınızdayım. The Last Of Us hakkında konuşacağım sizlerle. Yalnız bu yazıda spoiler bulunmakta onun uyarısını geçeyim. Salgın teması içeren en güzel oyun ve dizilerden biri bence. Merak etmeyin sadece diziyi izleyenler için oyunun sonundan bahsetmeyeceğim. Spoiler olmasın :)
Geriye Kalanlar…
Hayat normal akışında giderken Güney Amerika ‘da bir un fabrikasından ortaya çıkan mantar enfeksiyonuyla birlikte hayat tamamen değişiyor. Salgının yayılmasıyla ana karakterimiz Joel, kızı Sarah ve kardeşi salgından kaçıp güvenli bir yer bulmaya çalışıyorlar. Kaçmaya çalışırlarken aksaklıklar oluyor ve sonunda asker tarafından Joel’in kızı Sarah vuruluyor. Joel için bu durum çok büyük bir yıkım oluyor. Süregelen zamanda Joel, tedavi için umut vaat eden Ellie’yi koruyarak bilim insanlarına ulaştırmaya çalışıyor. Bu dizi ve oyun serisinde de Joel ile Ellie’nin yaşadığı zorlukları, insanların bölünüp gruplaşmasını (FEDRA, ateş böcekleri, yağmacılar gibi topluluklar) toplulukların, insanların birbiriyle çatışmalarını ve Joel ile Ellie’nin birbirleriyle olan ilişkilerini görüyoruz.
Peki Nedir Bu Cordyceps Enfeksiyonu?
Dizinin başında 60'lı yıllarda bilim insanlarıyla çekilen bir tv programını izliyoruz. (Programın linkini buraya bırakıyorum.) Bu programda da bir gün zombi salgının virüslerden değil mantarlardan oluşacağını söylüyor bir bilim insanı. Tam da dizi ve oyunda olduğu gibi. Un fabrikasına yayılan cordyceps mantarı yüzünden insanların en basitinden ekmek yemesiyle bile bu salgın hızlıca yayılıyor. Dizide ve oyunda bu salgın fiziksel temas, ısırık ve salya ile bulaşıyor. Oyunda ekstra olarak mantarın sporlarının solunmasıyla da hastalık bulaşıyor. Bu yüzden de maske ile dolaşıyorlar. Ek olarak mantar ölülere bulaşamıyor çünkü beyinde yaşayan bir konağa ihtiyaç duyuyor.
Ayrıca size bir bilgi de vereyim. Gerçekten de karınca gibi hayvanlarda bu mantarın bulaştığını ve onları kontrol ettiğini biliyoruz. The Last Of Us'ın yapımcıları da bu konuyu işleyen bir belgeselden ilham alarak bu güzel oyunu yaratıyorlar ( Özcan, B., 2023).
Hastalık 4 aşamadan oluşuyor!
İlk Aşama:
Hastalık bulaştıktan sonraki 2 günü içeriyor. Bu iki gün içinde hasta beyin fonksiyonlarını kaybediyor ve saldırganlaşıyor. Bu gruptakilere “koşucular” adı veriliyor.
İkinci Aşama:
İlk aşamadan sonraki 2 haftalık süreci içeriyor. Bu gruptaki kişilere “izci” deniyor. Bu hastalarda kafalarında mantar gözükmeye başlar ve hastanın görmesinde bozukluklar oluşuyor.
Üçüncü Aşama:
1 yıllık süreci içeriyor. Bu gruptaki enfektelere ise “takırdayan” deniyor. Üçüncü aşamadaki kişilerin kafalarında tamamen mantar bulunuyor. Görme yetenekleri de tamamen kayboluyor. Bu yüzden de biyolojik sonar geliştiriyorlar ve sese karşı duyarlı hale geliyorlar.
Dördüncü Aşama:
10 yıl ve daha fazla süreçte yaşayan enfektelerdir. Bu gruba ise “şişkinler” deniyor. Mantar tüm vücudu ele geçiriyor ve vücutları tamamen mantarla kaplanıyor. Bu onlarda bir zırh görevi görüyor. Hastanın boyu da baya bir büyüyor. Bu aşamadan sonra mantar hastayı öldürüyor.
Kayıplar
Her salgın temalı oyun ve dizilerde olduğu gibi The Last Of Us evreninde de bu zombi salgının çıkmasıyla birçok insan acı kayıplar yaşıyor ya da ölüyor. Hatta günümüz dünyasından da yola çıkarsak Covid-19 salgınında ya da İspanyol Gribi gibi salgınlarda da birçok kayıp verdik. Tabii çok şükür zombiler yoktu ama olsun. Dizide-oyunda da baş karakterimiz Joel’un büyük bir kayıp yaşadığını görüyoruz. Kızını her ne kadar kurtarmak istese de kurtaramıyor ve ölüyor. Bu olayla birlikte derin bir yas yaşayan Joel hayatına devam ederken Ellie’yi doktorlara ulaştırması için görevlendiriliyor. Bu esnada yol arkadaşı Tess’i de kaybetmenin hüznünü yaşıyor. Evladını kaybetmiş olan Joel ve ailesi olmayan Ellie birbirlerini baba kız yerine koyuyorlar. Aslında bu yerine koyma olayını gerek ölümlerde gerekse de duygusal kayıplarda çok yaşıyoruz.
The Last Of Us ve Yas Süreci
Yukarıda da bahsettiğim gibi Joel’un kızı Sarah’ı kaybettiğini ve en büyük yarayı buradan aldığını biliyoruz. Joel'un bu kayıptan sonra intihar girişiminde bulunduğunu, birçok masum insanı öldürdüğünü görüyoruz. Bir süre sonra Joel ve Tess 'e Ellie 'yi aşı için doktorlara ulaştırma görevi geliyor. İlk başta Joel bu görevi istemiyor. Tabi ki istememesinin sebebi de kızı Sarah’ı hatırlatacak herhangi bir şey istememesi, bağlanmaktan korkması ve Ellie 'yi koruyamayacağını düşünmesi. Fakat zamanla Ellie ve Joel birbirleriyle duygusal bir bağ kuruyor. Joel kardeşini bulduğunda Ellie’yi onun doktorlara teslim etmesini istiyor. Çünkü Joel korkuyordu ve Ellie’ye bağlanmış durumdaydı. Aynı zamanda kardeşinin Ellie konusunda duygusal davranmayıp mantığıyla hareket edeceğini biliyordu. Ama bildiğiniz gibi bu gerçekleşmiyor.
Ellie’ye gelecek olursak da onda tekrar terk edileceğim düşüncesi var. Zamanında kayıplar yaşadığı ve terk edildiği için terk edilmeye dair bir travması var. Aynı zamanda Joel gibi kaybetme korkusu da yaşıyor. Ellie, Joel ile konuşurken onu bırakmak için kardeşini görevlendirdiği sahnede “Tanımadığım biriyle olmak beni daha da korkutuyor.” diyor. Bunun üzerine Joel, Ellie için onunla yola devam etmenin kendi acısına kıyasla daha acı verici olduğunu anlıyor. Joel, Sarah’ı da koruyamadığı için Ellie’yi de koruyamayacağını düşünüyor. Kendi hayatımızda da öyle olmuyor mu? Bazen ''Ben zaten geçmişte bunu yapamadım şimdi de yapamam.'' diyerek kendimizi geri çekiyoruz. Bu gibi travmatik kayıplarda Joel’un da yaşadığı gibi bireyler hayatında yeni birini istemezler ve ondan kaçınırlar çünkü tekrar aynı duyguyu yaşamaktan ve kaybetmekten korkarlar. Kaybettiğimiz kişinin yerine bir başkasını koyarız ama bunu yaparken de aynı acıyı yaşamaktan çok korkarız. Böyle durumlarda bazen o kadar koruyucu oluruz ki kaygımız çok yüksek bir seviyeye çıkar. Hatırlarsanız Joel, arada sırada panik ataklar geçiriyordu. Aslında bununla bağlayabiliriz bu durumu.
“Kaybın ne olduğuna dair hiçbir fikrin yok”
Joel’da da örneğini gördüğümüz travmatik yaslar, sevdiklerimizin ani ölümü veya beklenmeyen bir zamanda hayatımızdan çıkmasıyla oluşur. Bu gibi travmalardan sonra travma sonrası stres bozukluğu oluşabilir. Travmatik yas yaşayan kişilerde sürekli mutsuzluk, umutsuzluk, ona kaybedilen kişiyi hatırlatan şeylerden kaçınma, kişiyi aklından çıkaramama, odaklanamama, kötü düşünceler, öfke, tepkisizlik ve depresyon gibi durumlar görülebilir. Kaybedilen kişiyi sürekli düşünürler ve özlerler. Bunun sonucunda da başka kişilere karşı kaybetme korkusu yaşayabilirler (Egeden, 2022). Kaçıngan bağlanma stiliyle diğer insanlara bağlanabilirler. Kaçıngan bağlanma yaşayan kişiler, yakın ilişkiler kurmak yerine onlardan kaçmayı tercih ederler (Norapsikoloji, 2016). Yasla ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz size Yas ile Yaşamak ve Yas Tutan Bireyi Anlamak adlı yazıyı okumanızı önerebilirim.
Aslında yazacak çok şey var ama ben çok uzatmak istemiyorum. The Last Of Us gözüktüğünden çok daha derin anlamlar içeren bir oyun-dizi serisi. İzlemediyseniz ya da oynamadıysanız kesinlikle oynamanızı veya izlemenizi tavsiye ediyorum. Bir soru sorarak yazımı sonlandırıyorum: Bir zombi apokalipsi olsa siz ne yapardınız?
Bir sonraki yazıda görüşmek ve hiçbir zaman zombi salgınıyla karşılaşmamak üzere…
Referanslar
Anonim. (2022). Yas ve Travmatik Yas. 23 Mart 2023 tarihinde https://www.egeden.org.tr/yas-travmatik-yas.aspx adresinden alınmıştır.
Nora Psikoloji. (2016). Bağlanma Teorisi ve Bağlanma Stilleri. 23 Mart 2023 tarihinde https://norapsikoloji.com/baglanma-teorisi-ve-baglanma-stilleri/ adresinden alınmıştır.
Özcan, B. (2023, 22 Ocak). "The Last Of Us"ın Zombileştiren Mantarı. 23 Mart 2023 tarihinde https://barisozcan.com/the-last-of-usin-zombilestiren-mantarlari/ adresinden alınmıştır.
Comentarios